Yukarı Kınık Köyünün güzel insanları,
Bizlere gönlünü, yüreğini açan yürekli insanlar,
Sizlere çok teşekkür ediyoruz.
İki gün boyunca tüm dertlerimize zaman zaman yaramazlıklarımıza katlandınız.
Bizlere evinizi, sofranızı, hele hele mangal gibi yüreğinizi açtınız.
Anadolu'mun bozulmamış, kültürünü koruyan, misafirperver, imkanı kıt lakin gönlü çok geniş insanları bizleri çok güzel ağırladınız.
Rabbim bu güzel, oldukça asil davranışınızı karşılıksız bırakmasın.
Siz bizleri ve çocuklarımızı dünyada ağırladınız. Yüce Rabbim sizleri Cennetinde ağırlasın inşaallah.
Unutulan kültürümüzün yaşadığını sizinle gördük ve mutlu olduk.
Asılan suratlar yerine her mahallede her köyde gülen yüzler görmek bizleri mutlu etti.
Bizleri ilk defa gören tüm insanların samimi davranması, evlerine davet etmesi ama bunu riyakarca değil, gönülden yapması bizleri çok mutlu etti.
Bizlere özellikle çocuklarımıza çok şey kazandıran bu projede okuldaki öğretmenlere, köy muhtarına, tüm köylerin halkına, daha özelde bizleri ağırlayan ev sahibimiz Mehmet Meriç ve hanımına çok teşekkür ediyoruz.
Allah'a ısmarladık, güzel Kınık Köyünün güzel insanları. Bizlere hakkınızı helal ediniz. Sizleri sonsuzluğun Rabbine emanet ediyorum.
Yolda İlk Mola ve Kayı Obası adını alıyoruz.
Kardeş okula geldik. Çantalarımızı şöyle sağlama alalım.
Kardeşlerimize çam sakızı çoban armağanı kabilinden değil, gerçekten güzel hediyeler getirdik.
Kuyupınar Ovaboyu İlkokulunda Beklemedeyiz.
Ağaç dikmek için çukurları açmaya başladık.
Kardeş okulumuzun bahçesine ağaç dikiyoruz.
Can suyunu vermeyi unutmayalım.
Biraz daha su verelim ki, fidanlarımız kurumasın.
Cuma namazını köyde kılmak ayrı bir güzellikti bizim için. Bu kadar çocuğu gören cemaat şaşırmıştı. Bu kadar çocuk nereden geldi diye.
Cuma namazını köyde kılmak ayrı bir güzellikti bizim için. Bu kadar çocuğu gören cemaat şaşırmıştı. Bu kadar çocuk nereden geldi diye.
Ahmet Baha'yı annesi merak etmesin.
Emre ve Yusuf'u da annesi özlemiş olabilir.
Melih'i de özleyen olur elbet diye onu da bırakmadık.
Zahid beyle samimi bir poz ve doğru anneye postalayalım dedik.
Takım halinde hazırız. Biz Kayı Obasıyız. Okulda bugünlük işimiz biter ve misafir olacağımız eve doğru yola çıkarız.
Nihayet ev sahibimiz Mehmet Meriç abimizin evine geldik.
Çocuklar bahçeyi inceliyorlar.
Galiba şu evde biz kalacağız.
Biraz oğlaklara bakalım isterseniz.
Ne kadar da güzeller!
Aaa! Musa bi tanesini yakalamış bile!
Haydi Melih sen de sev, korkma
Ge bakim oğlum. Bak bu güzel yavruya.
İşte bu kadar! Aldın mı kucağına tamamdır.
Şöyle yere bırakalım artık.
Git bakalım annenin yanına, özlemiştir seni.
Çocuklar bu gri oğlağa da bakın!
Biz de baksak mı acaba?
Şimdi bana geliyor.
Çok tatlıymış. Hiç de korkulacak bir şey değilmiş.
Yumuşacık çok tatlı
Şunlara bakar mısınız? Ne kadar güzel yavrular.
Zahid her yavruyu seviyor. Hayvan sevgisi muhteşem.
Ahırda poz vermek de varmış.
Bu çiftçilik işi Zahid'i iyi sardı.
Musa ve Zahid büyükbaşlarla
Hayvancılığa mı başlasam ki?
Sopalarla aynı çoban gibi olduk.
Hep beraber bir hatıra fotoğrafı çekelim bakalım.
Tüm ekip birlikte ne güzel bir manzara! Ama ev sahibimiz Mehmet abi de karizma yani.
Eşeklere binme zamanııı!
Hocam! Harika bir duygu. Çok sevdim ben bu işi.
Çocuklar! "Eşekten düşmüşe dönmek" diye bir deyim var biliyor musunuz?
Zahid dikkat edin! Sakatlık çıkmasın.
Öğretmeniim! Ben de binmek istiyorum.
Şurdan tutup, şu ipe de bastım mı tamamdır.
Haydi bakalım deeehh!
Ne yapıyorsunuz?Hayvancağız iki büklüm olmuş.
Ya yine mi ya! Oğlum nerden buluyorsun bunları?
Sana hayranım Zahid, hayvanlardan hiç korkmuyorsun.
Şu uzakta görünen Ahmet Baha değil mi?
Sıra nihayet bana geldi.
Abi yardım ette oturayım şu semere.
Annem bana arada bunun adını söylüyordu ama bu kötü bi şey değilmiş ki!
Çocuk ve köy bir araya gelirse futbol olmadan tadı olur mu?
Yukarı Kınık Köyünde kıran kıran maç yaptık. Maç yaptık ama hala enerjimiz bitmedi.
Artık yatma zamanı
Haydi uyuyun bakalım. Sabah erken kalkış var.
Uyumuşlar bile
O zaman ben de yatayım bari
Ooo Zahid! Hayırlı sabahlar.
Şimdi sabah sporu
Rahat, hazrol!
Tek kol aralığı hizaya gel!
Yok böyle bişey! Zeynep ablamız neler hazırlamış? Hepsi de doğal, hepsi organik!
23 Nisan Töreni için kardeş okulun bahçesine geldiğimizde bizi diğer gruplardan Mustafa Çifçi karşıladı.
Asfa logolu pankartlar alanda yerini çoktan almıştı bile.
Asfa pankartları olur da resim çekilmez mi?
Kardeş okulun kardeş öğretmenlerini de bir Asfa hatırası olsun.
Günün önemine binaen bu güzel kızı da tebrik etmeden geçemedik.
Hep beraber ve gür bir sesle milli marşımızı söyledik. Adeta dağlar taşlar inledi. Sanki yankılar eşlik etti bize. Marşımızın ardından tören başladı.
Kardeş okulumuz Göynük Kuyupınar Ovaboyu İlköğretim okulunda 23 Nisan törenlerine katıldık.Zihnimiz bizi yıllar ncesine köylerde yaşadığımız 23 Nisan törenlerine götürdü.
Muhtar dediğin böyle olur. Hiç boş durmuyor maşaallah. Her an her yerde.
Gördüğünüz manzara yangın falan değil. Konaklı Yaylasında mangal sefası.
Ekibimizin yakışıklı fotoğrafçısı Doğan bey, peşin satan bakkal amca gibi otağa kurulmuş.
Biz gideriz de dağlara taşlarla "ASFA" yazmadan durur muyuz?
Abdulkadir hocamızdan da bir poz alalım.
Ekibimizin yakışıklı jönü Yusuf'u unutmamak lazım.
Aşağıda görünen "1. Asfa Konaklı Yayla Şenliği" görüntüleri.
Emre'ye de bir yayla hatırası kalsın.
Abi kardeş havamız olsun istedik.
Kardeş okulumuzun kardeş çocuklarıyla bu anı ebedileştirmek istedik.
Bir de hep beraber öğrencilerimizle fotoğrafımız olsun. Bir daha ya nasip.
Müdür yardımcımız çocuklarla oyuna kaptırmış gidiyor.
Demek ki içindeki çocuk hala yaşıyor.
Böyle bir şenliğe de böyle bir sofra yakışırdı.
Hay maşaallah!
Bu nasıl bir güzellik? Helal olsun Göynük köylerine!
Bu kadar yemek yenince dağ yürüyüşü yapmadan olur mu?
Dağlara tırmanalım ki, yediklerimiz erisin, kilo yapmasın.
İzci marşı söyleyerek dağları inlettik.
Köyde son gecemiz
O da ne? Misafirlerimiz var!
Abdulkadir Hocamız öğrencileri aldığı gibi yanımıza gelmiş.
Kınık muhtarı da geldi ki, bu gece uzar arkadaş!
Masalarımıza örtüleri serelim.
Tekrar masaları donatalım.
İkramların ardı arkası kesilmiyor.
Küçük dostlarımız sandalyede uyuma pahasına bizleri terketmiyor.
Sohbet koyulaşmışti ki, veda zamanı dediler.
O zaman masaları temizlemek lazım. Kirli bırakmak bize yakışmaz.
Ekibi yatışa geçirelim bakalım. Yer yatağı tamam.
Kral dairesindekiler de yatmış.
Emre pestil
Zahid dünden uyumuş.
Baha da yolcu
Yusuf rüya görmeye başlamış.
Melih yine yatakta kaybolmuş.
Ama en önce Yusuf uyanır. Aferin Yusuf!
Öğretmenim, biraz daha uyuyabilir miyim? Hayır canım! Çünkü az sonra spora çıkıyoruz!
Mehmed Zahid uyanır ve etrafı inceler.
Emre gözlerini açar, etrafa karizmatik bir bakış fırlatır. Adeta ben çoktan uyandım der gibidir.
Ahmet Baha çoktan kalmış, yatakları toplamış ve valiz hazırlığında. O zaman spora marş!
Mehmet abinin bahçesinde son sabah ve son sporumuz. Sonra kahvaltı ve buruk veda...
Evimizin merdivenlerinde son pozlar.
Ev sahibimiz Mehmet abi ve Zeynep ablayla vedalaşıyoruz.
Artık yola çıkma zamanı. Teşekkürler Mehmet abi, teşekkürler Zeynep abla...
Göynük'e inince Melih'in bir dedesine daha rastlıyoruz.
Göynük'ün simgezi Akşemseddin Hazretlerinin manevi huzurundayız. Fatihamızı okuyoruz.
Tarihi Göynük evleri ve Göynük Saat Kulesi
Bu dokuyu hiç bozmamak lazım.
Gazi Süleyman Paşa Camii. Orhan beyin kardeşi olduğu söylenir. Muhteşem bir cami.
Elveda Göynük, elveda güzel insanlar.
Hep beraber ve gür bir sesle milli marşımızı söyledik. Adeta dağlar taşlar inledi. Sanki yankılar eşlik etti bize. Marşımızın ardından tören başladı.
Kardeş okulumuz Göynük Kuyupınar Ovaboyu İlköğretim okulunda 23 Nisan törenlerine katıldık.Zihnimiz bizi yıllar ncesine köylerde yaşadığımız 23 Nisan törenlerine götürdü.
Muhtar bizi aldı Konaklı Yaylasına pikniğe götürdü. Buraya kadar gelince piknik yapmadan olmaz deyince dayanamadık ve katıldık. Muhtar süper bir insan. Kendisine çok teşekkür ediyoruz.
Allahım! Ne güzel ev sahiplerimiz var. Bu kadar mangalı da hiç bir arada görmemiştik.Muhtar dediğin böyle olur. Hiç boş durmuyor maşaallah. Her an her yerde.
Gördüğünüz manzara yangın falan değil. Konaklı Yaylasında mangal sefası.
Ekibimizin yakışıklı fotoğrafçısı Doğan bey, peşin satan bakkal amca gibi otağa kurulmuş.
Biz gideriz de dağlara taşlarla "ASFA" yazmadan durur muyuz?
Abdulkadir hocamızdan da bir poz alalım.
Ekibimizin yakışıklı jönü Yusuf'u unutmamak lazım.
Aşağıda görünen "1. Asfa Konaklı Yayla Şenliği" görüntüleri.
Emre'ye de bir yayla hatırası kalsın.
Abi kardeş havamız olsun istedik.
Müdür yardımcımız çocuklarla oyuna kaptırmış gidiyor.
Demek ki içindeki çocuk hala yaşıyor.
Böyle bir şenliğe de böyle bir sofra yakışırdı.
Hay maşaallah!
Bu nasıl bir güzellik? Helal olsun Göynük köylerine!
Bu kadar yemek yenince dağ yürüyüşü yapmadan olur mu?
Dağlara tırmanalım ki, yediklerimiz erisin, kilo yapmasın.
İzci marşı söyleyerek dağları inlettik.
Köyde son gecemiz
O da ne? Misafirlerimiz var!
Abdulkadir Hocamız öğrencileri aldığı gibi yanımıza gelmiş.
Kınık muhtarı da geldi ki, bu gece uzar arkadaş!
Masalarımıza örtüleri serelim.
Tekrar masaları donatalım.
İkramların ardı arkası kesilmiyor.
Küçük dostlarımız sandalyede uyuma pahasına bizleri terketmiyor.
Sohbet koyulaşmışti ki, veda zamanı dediler.
O zaman masaları temizlemek lazım. Kirli bırakmak bize yakışmaz.
Ekibi yatışa geçirelim bakalım. Yer yatağı tamam.
Kral dairesindekiler de yatmış.
Emre pestil
Zahid dünden uyumuş.
Baha da yolcu
Yusuf rüya görmeye başlamış.
Melih yine yatakta kaybolmuş.
Ama en önce Yusuf uyanır. Aferin Yusuf!
Öğretmenim, biraz daha uyuyabilir miyim? Hayır canım! Çünkü az sonra spora çıkıyoruz!
Mehmed Zahid uyanır ve etrafı inceler.
Emre gözlerini açar, etrafa karizmatik bir bakış fırlatır. Adeta ben çoktan uyandım der gibidir.
Ahmet Baha çoktan kalmış, yatakları toplamış ve valiz hazırlığında. O zaman spora marş!
Mehmet abinin bahçesinde son sabah ve son sporumuz. Sonra kahvaltı ve buruk veda...
Evimizin merdivenlerinde son pozlar.
Ev sahibimiz Mehmet abi ve Zeynep ablayla vedalaşıyoruz.
Artık yola çıkma zamanı. Teşekkürler Mehmet abi, teşekkürler Zeynep abla...
Göynük'e inince Melih'in bir dedesine daha rastlıyoruz.
Göynük'ün simgezi Akşemseddin Hazretlerinin manevi huzurundayız. Fatihamızı okuyoruz.
Tarihi Göynük evleri ve Göynük Saat Kulesi
Bu dokuyu hiç bozmamak lazım.
Gazi Süleyman Paşa Camii. Orhan beyin kardeşi olduğu söylenir. Muhteşem bir cami.
Elveda Göynük, elveda güzel insanlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder