4 Temmuz 2015 Cumartesi
BAŞBAĞLAR 2015
5 Temmuz 1993, saat 20.30 Başbağlar...
Yüzlerce sütübozuk vatan haini Başbağlar Köyüne saldırır...
Çocuklarının gözü önünde masum insanları acımadan şehid ederler...
Yürüyüşler yapılmaz onlar adına... Belki birkaç kişi ve ailesi ağıt yakar ve fatiha okur ruhlarına... Lakin bir Madımak olayı vardır ki, bazı gruplar hep diri tutarlar bu olayı. Devlet bazında dile getirirler. Haksız bir şeklilde hak aramaya çalışırlar benim güzel ülkemde. Başarırlar da bunu.
Başbağlar yine mazlum, yine mağdurdur. Kimsenin ağzını bıçak açmaz. Yetimlerine kimse bakmaz Başbağlar'ın... Bir Mehmed Esad Taşdelen vardır. Şehid çocuğu, babasını zar zor hatırlar. Ama içindeki baba özlemi hiç bitmez. Hep yanar körüklenen köz gibi.
İlkokul öğrencisidir Esad, öğretmen bir gün sınıfta bir çalışma yapar. Soru "Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz?" Her öğrenci doldurur sayfayı: Öğretmen, mühendis, doktor, hakim, savcı... Öğretmen Esad'ın kağıdına bakar... Bir cümle vardır Esad'ın kağıdında. Ama yürekleri dağlayan bir cümle. Öğretmenin sorusuna tek cümleyle yazılan minicik ellerin cevabı: ŞEHİD OLACAĞIM! Öğretmen donakalır. Hakim olamadığı gözyaşları yanaklarına doğru akıverir...
Şimdi yetkililere soruyorum: Bu minicik yavruları babasız bırakan kanlı katillerden hesap soruldu mu? Olayın failleri yakalandı mı? Yoksa dosya bir kenara atılıp üzeri tozlanmaya devam mı ediyor?
Kimse şunu unutmasın. Kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Bir gün bunun hesabı öyle veya böyle sorulur. Lakin isteriz ki, uğruna canımızı seve seve feda ettiğimiz ülkemizin polisleri ve askerleri sorsun millet adına hesabı...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder