11 Temmuz 2015 Cumartesi

İKİZLERİN İFTARINDA

Özel Asfa Halil Necati İlkokulu 4. sınıf öğrencileri Hamdi Ege Turan ve Nebi Ege Turan kardeşlerin iftarındaydık.






9 Temmuzda Barbaros Caminde verilen iftar bence çok anlamlıydı. Yemeklerin tadı, ikizlerin yemek duası, akşam namazından sonra okudukları Aşrı-Şerif hepsi mükemmeldi.

İftarı bu şekilde tertip eden Bilge-Necmettin Turan kardeşlerimize de çok teşekkür ediyorum. Sıra dışı bir iftardı.

Teşekkürler Ege-Efe, teşekkürler Turan ailesi...

VEFALI ÖĞRENCİLERLE İFTAR

2006 Yılında Özel Asfa Mustafa Enver İlkokulundan mezun olan öğrencilerle bir iftar programını daha birlikte yapmanın mutluluğunu yaşadık.




Yuşa Bülent Kısaboy, Ahmet Hamdi Selçuker, Kamil Buğra Gezmişoğlu, Hamza Karakaya, İsmail Emre Karaağaç, Enes Berk Altun adlı öğrencilerimizle hasret giderdik.

İftarlar her zaman güzel olur. Lakin sevdiğiniz insanlarla bir başka güzel olur iftarlar. Onlar şimdi üniversiteli. Bir zamanlar kalemi beraber tutmuştuk, tutmaya çalışmıştık. Büyüdüler, kocaman oldular, öğretmenlerini iftara davet ettiler. Her biri üniversitelerin güzel bölümlerine yerleşmiş ve ülkemize faydalı olmak için gayret sarfediyorlar.

Dudullu Ziya Şark'ta gerçekleştirdiğimiz iftarda çok şeyler konuştuk. Adeta dertleştik. Haber alamadığımız arkadaşlarımızı sorduk birbirimize. Küçüklüğümüze indik, güldük bol bol. Arada hüzünlendiğimiz anlar da oldu.

Sevgili öğrencilerim, Sizlere teşekkür ediyorum. Rabbim işlerinizi kolaylaştırsın. Okullarınızı zamanında bitirmeyi nasip etsin. Yüce Rabbim sizleri hayırlı insanlarla karşılaştırsın.

8 Temmuz 2015 Çarşamba

FINDIK


FINDIK
Daldan dala atlanır,
Fındık daldan toplanır.
Taşımak zor olsa da,
İnsan buna katlanır.

Sepetler bağlanır bele,
Fındıklar gelir ele.
Karşılıklı atışmalar,
Türküler gelir dile.

İmece güzel olur,
Toplarken sohbet olur.
Yarın da bize gelin,
Gurbetçiyim ne olur.

Çuvalı doldurursun,
 Harmanda kurutursun.
Götürüp de satarsan,
 Dertlerden kurtulursun.

Sattın paranı aldın,
Çarşıya şöyle daldın.
Borçları ödeyince, 
Yine parasız kaldın.

Biraz geride kaldı,
Eti ekmeği aldı.
Köyün yolunu tutup,
Tekrar hayale daldı.


RAMAZAN MANİLERİ
















Çocukluğumda Ramazan Manilerini hatırlayınca dayanamadım.

Eski cami direk ister,
Söylemeye Yürek İster.
Benim karnım tok amma,
Arkadaşım börek ister.

Anca geldim kapınıza,
Selam verdim yapınıza.
Verin benim bahşişimi,
Daha gelmem kapınıza.

Dümbeleğin bağı gevşek,
İçi dolu yorgan döşek.
Arkadaşımı sorarsan,
Dik kulaklı, bir boz eşek.

Patlıcanı haşladılar,
Doldurmaya başladılar.
Cami yandan geçer iken,
Fenerimi taşladılar.

Ne uyursun ne uyursun 
Bu uykudan ne bulursun 
Al abdesti kıl namazı 
Cenneti alayı bulursun.

Şekerim var ezilecek,
İnce bezden süzülecek.
Verin benim bahşişimi,

Çok yerim var gezilecek.

4 Temmuz 2015 Cumartesi

BAŞBAĞLAR 2015


5 Temmuz 1993, saat 20.30 Başbağlar...
Yüzlerce sütübozuk vatan haini Başbağlar Köyüne saldırır...
Çocuklarının gözü önünde masum insanları acımadan şehid ederler...

Yürüyüşler yapılmaz onlar adına... Belki birkaç kişi ve ailesi ağıt yakar ve fatiha okur ruhlarına... Lakin bir Madımak olayı vardır ki, bazı gruplar hep diri tutarlar bu olayı. Devlet bazında dile getirirler. Haksız bir şeklilde hak aramaya çalışırlar benim güzel ülkemde. Başarırlar da bunu.

Başbağlar yine mazlum, yine mağdurdur. Kimsenin ağzını bıçak açmaz. Yetimlerine kimse bakmaz Başbağlar'ın... Bir Mehmed Esad Taşdelen vardır. Şehid çocuğu, babasını zar zor hatırlar. Ama içindeki baba özlemi hiç bitmez. Hep yanar körüklenen köz gibi.

İlkokul öğrencisidir Esad, öğretmen bir gün sınıfta bir çalışma yapar. Soru "Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz?" Her öğrenci doldurur sayfayı: Öğretmen, mühendis, doktor, hakim, savcı... Öğretmen Esad'ın kağıdına bakar... Bir cümle vardır Esad'ın kağıdında. Ama yürekleri dağlayan bir cümle. Öğretmenin sorusuna tek cümleyle yazılan minicik ellerin cevabı: ŞEHİD OLACAĞIM! Öğretmen donakalır. Hakim olamadığı gözyaşları yanaklarına doğru akıverir...

Şimdi yetkililere soruyorum: Bu minicik yavruları babasız bırakan kanlı katillerden hesap soruldu mu? Olayın failleri yakalandı mı? Yoksa dosya bir kenara atılıp üzeri tozlanmaya devam mı ediyor?

Kimse şunu unutmasın. Kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Bir gün bunun hesabı öyle veya böyle sorulur. Lakin isteriz ki, uğruna canımızı seve seve feda ettiğimiz ülkemizin polisleri ve askerleri sorsun millet adına hesabı...