27 Temmuz 2014 Pazar

2014 Yılı Kısa Sıla Yolculuğu ve Köyden kareler

Bu yıl kısa ama hızlı bir sıla-i rahim yaptık.
Çocuklar seferi olunca yediler içtiler.
Ben onları görmemek için gözlerimi kapadım.
Şeyma Hanım çorbayı götürüyor.

Nihayet Köfteci Ahmet'in yerinde oruçlarımızı açtık.
Nihayet baba ocağındayız şükürler olsun.





Bu da çocukların civciv sefası. Araziyi geniş bulunca babalarına civciv aldırdılar.


 Fındık bahçelerinden kareler




 Bostan ile Gülistan
Kışa yakmaya hazır odunlar.
 Çeşme hala ayakta maşaallah
 Rahmetli babamla çook oturduk bu bankta.
 Necmi dut ağacıyla poz verirken
 Ben poz verirken şöyle düşündüm: Bu ağacın her tarafı yosun bağlamış, acaba hangi tarafı kuzey?
 Abdullah Hoca, çalışmadan geliyor.
 Bir iftarın ardından
Abdullah Hoca fındık işçilerine hazırlık yapıyor
 İşte Taş Fırın(kara fırın) İster mısır, ister fasulye, ister armut kurut. Taş fırın erkeği lafı da burdan geliyor herhalde.
 Kürşad Beyden güzel bir poz.
Aslında burda bir şelale vardı ama dikenler arasında kaybolmuş.
Dönüşe doğru semare verdik coşkuyu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder