31 Temmuz 2014 Perşembe

Kadim Dostluk Böyle Birşey

Gençlik yılları, yıllardan 1984. Öğrencilik hayatımız bitmiş  ve ülkenin her yanına dağılmışız. Tek bir amacımız var:
Bu ülkeye sahip çıkacak, ülkemizi çok yüksek seviyelere çıkaracak öğrenciler yetiştirmek.
Bu duygu ve düşüncelerle ve heyecanla yurdumuzun her tarafına dağıldık. Kendimizi mesleğimize  o kadar verdik ki, okul arkadaşlarımızla bir müddet mektuplaştıktan sonra bağlantılarımız koptu. O yıllar bırakın cep telefonunu evlerde bile telefon olmadığı için telefon iletişimi de maalesef yoktu.
Tam 30 yıl sonra sosyal medya aracılığı ile birbirimize ulaşmaya başladık.
Bu arkadaşlarımızdan biri Gakkoş diye tanımladığımız çok değerli arkadaşımız Turgay Aba idi. Nihayet bir vesile Turgay'ın İstanbul'a gelmesi ile görüşme fırsatı bulduk. Birbirimizi o kadar özlemişiz ki, aradan geçen saatlerin farkına bile varamadık. Bu arada evlatlarımızın tanışma imkanı oldu. Onları birbirlerine amca çocukları ilan ederek vedalaştık.
 Kenan Keskin-Turgay Aba
İbrahim Çağrı Aba, Kenan Keskin, Turgay Aba, Mücahit Alparslan Keskin
 Sırasıyla İbrahim Çağrı Aba(Turgay Beyin oğlu) Turgay Aba, Kenan Keskin, Mücahit Alparslan Keskin( Benim Oğlum)

27 Temmuz 2014 Pazar

2014 Yılı Kısa Sıla Yolculuğu ve Köyden kareler

Bu yıl kısa ama hızlı bir sıla-i rahim yaptık.
Çocuklar seferi olunca yediler içtiler.
Ben onları görmemek için gözlerimi kapadım.
Şeyma Hanım çorbayı götürüyor.

Nihayet Köfteci Ahmet'in yerinde oruçlarımızı açtık.
Nihayet baba ocağındayız şükürler olsun.





Bu da çocukların civciv sefası. Araziyi geniş bulunca babalarına civciv aldırdılar.


 Fındık bahçelerinden kareler




 Bostan ile Gülistan
Kışa yakmaya hazır odunlar.
 Çeşme hala ayakta maşaallah
 Rahmetli babamla çook oturduk bu bankta.
 Necmi dut ağacıyla poz verirken
 Ben poz verirken şöyle düşündüm: Bu ağacın her tarafı yosun bağlamış, acaba hangi tarafı kuzey?
 Abdullah Hoca, çalışmadan geliyor.
 Bir iftarın ardından
Abdullah Hoca fındık işçilerine hazırlık yapıyor
 İşte Taş Fırın(kara fırın) İster mısır, ister fasulye, ister armut kurut. Taş fırın erkeği lafı da burdan geliyor herhalde.
 Kürşad Beyden güzel bir poz.
Aslında burda bir şelale vardı ama dikenler arasında kaybolmuş.
Dönüşe doğru semare verdik coşkuyu.

11 Temmuz 2014 Cuma

Mantar Sezonu

Ormanda mantar toplamak insana harika bir haz veriyor. Normal şartlarda para verseler gezmeyeceğimiz yerleri zevkle geziyor ve stres atıyoruz. Ayrıca topladığımız doğal mantarlar da mükemmel.



                                          


 Sonra da mangalda pişirip bir güzel yedik.

Kadim Dostum, Meslektaşım Mehmet Uğur Hocamla son Hatıralarımız



 Uzun yıllara dayanan dostluğumuz, aynı kurumda meslektaş olarak çalışmamız ve komşuluğumuz artık hatıralarda yerini alıyor.
İyi bir dost, tecrübeli bir meslektaş olan Uğur Hocamız aynı zamanda çok iyi bir komşumuzdu. Sabahlara kadar yaptığımız çay ve çiğ köfte sohbetlerimizin artık tatlı bir hatırası kaldı. Okulumuz adına da bir kayıp olarak değerlendirdiğim can dostuma bu akşam bir iftarla veda etmenin burukluğunu yaşıyorum. Ayrıca bu akşam bizleri yalnız bırakmayan Hacı Ahmet Ağabeye de çok teşekkür ediyorum.
Yeni görev yerinde da başarılı olacağına inandığım Mehmet Uğur Hocama başarılar diliyorum.
Kim bilir belki bir başka yerde başka zamanlarda yine....