4 Şubat 2014 Salı

HASRETİM


HASRETİM

Yolların olmadığı yoksul zamana,
Sivri tepelerini kaplayan sise, dumana,
Haykırmak istiyorum, hep yana yana,
Bahçendeki üğümlere, Kuskunlu Köyü.

Pamuk adlı ineğimi arardım,
Fındık gazelinden tütün sarardım,
Her gelene cürufluğu sorardım,
Çıkmıyorsun sen aklımdan, Kuskunlu Köyü.

Nostalji yapsak da çelik oynasak,
Oynarken malları(inekleri) tarlaya koysak,
İmeci olup da bi fındık soysak,
Katıla katıla gülsek, Kuskunlu Köyü.

Kış olsa, kar yağsa, hoş sohbet etsek,
Hamsiyle soğanı, gapıda yesek,
Ölür müyüz sanki, bunu denesek?
Hasretim sana Kuskunlu Köyü.

Pancarı kardan çıkarıp yesek,
Kelemen kaşıkta, suyu süzdürsek,
Oyy! Dayanır mı bu acıya, bu yürek?
Kalbimdesin Kuskunlu Köyü.

Hurma pekmezine katsam yoğurdu,
Anamda bir güzel, turşu kavurdu,
Nasıl sevmez insan, böyle bir yurdu?
Pekmezini, gatığını sevdiğim, Kuskunlu Köyü.



Kelemen: Kara lahananın parçaları
Gatık: Ayran
Gapı: Bahçe
Cüruf. İşlenmiş maden atığı
Üğüm: Fındık ağacı


(Suyunu içtiğim, havasını teneffüs ettiğim, bahçelerinde koştuğum,.
Hayatımın en tatlı hatıralarını yaşadığım Kuskunlu Köyü sana hasretim)

Kenan Keskin Ekim 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder