10 Ekim 2022 Pazartesi

NOKTA

 


Nokta deyip geçmemek lazım. Nokta giderse cümle gider, söz gider, hikayen gider. 

Nokta etkinlikleri kapsamında 4. sınıflar olarak güzel çalışmalar yaptık. Nokta deyip geçmedik. Öğrencilerimiz hayal güçlerini sonuna kadar kullandılar. Biz de "nokta" hatırası olarak şiirle katkıda bulunurken müzik öğretmenimiz Burcu Çankaya da şiire güzel bir beste yaptı. Harika bir eser ortaya çıktı. Güzel bir ekip çalışmasının ürünü olan "NOKTA" videomuzu paylaşmaktan gurur duyuyoruz. İyi seyirler.

 Yenidoğu Okulları 2022 Dünya Nokta Günü etkinliklerinden geriye kalanlar...



18 Eylül 2022 Pazar

ZİHİN HARİTALARI

 Dahilerin not tutma tekniği olan Zihin Haritaları bilgilerin akılda kalmasını sağlar. Tony Buzan tarafından uygulanmaya başlayan bu teknik verimli bir not tutma tekniğidir. Sayfalar dolusu yazı yerine sadece bir sayfada bir çok bilgiyi gösterebilirsiniz.


İlkokul Hayat Bilgisi derslerinde Dün Bugün ve Yarın diye işlediğimiz bir tema vardır. Bu kavramlar işlenirken bazen öğrenciler zorlanırlar. O yaş grubuna eğlenceli ve dikkat çekici bir şekilde Zihin Haritası tekniğini kullanarak temayı özetleyebiliriz.
 


25 Temmuz 2022 Pazartesi

BİR DOĞUM GÜNÜ

 




HAYAT BAŞLIYOR

Hava sisli ve göz gözü görmüyordu. Tam da mart ayına yakışır bir Karadeniz havasıydı. Komşuların biri gidiyor diğeri geliyor, zavallı kadın içerde inim inim inliyordu. Hastane, ebe gibi kavramların pek bilinmediği hatta köyde yolun bile olmadığı zamanlardı. Ebe anayı mı çağırsalardı acaba? Köylerde usta çırak ilişkisiyle doğum yaptırmayı öğrenen kadınlara "Ebe Ana" denilirdi. Anladıkları kadarıyla doğum yapan annelere yardımcı olurlardı. Doğum esnasında ölen anne, çocuk, sakat doğumlar vs. çok olurdu.

Hasta kadın içerde canıyla mücadele ederken eve gelen konu komşu kendine bir meşgale bulmuş, dedikodunun tadını çıkarıyorlardı. Hep öyle olurdu zaten. Doğum, cenaze, mevlid ve hastalık nedeniyle bir araya gelen kadınlar fırsattan istifade dedikodu kültürünü dibine kadar kullanırlardı:

- Falancanın kızı, filancanın oğlunun doğumunda neler oldu neler? Çocuk doğdu da bez bulamadık sarmaya. Bu kadar da olmaz ki! Adamlarda malk mülk yerinde ama gelin doğuracak diye bir bez parçası bile almamışlar. Ebe ana eteğinden bir parça yırtıp da öyle sarıp sarmalamıştı çocuğu. Bir diğeri:

-Yerin dibine batsın öyle variyet! Bir bez alamamışlar, bize de bir gaşuk çorba

bile vermemişlerdi. Dört beş garı açlıktan imleğimiz üzülmüştü. (Çok fena olmuştuk, ölecek gibi olduk)

Bir yandan kadınlar dedikoduyu kaynatırken, diğer tarafta doğum hastası olan anne adayı altıncı çocuğunu dünyaya getirmek için dişlerini sıkıyor, ağlıyor, imdat istiyordu. Doğum kontrolü, bu çocuklara kim bakacak, nasıl geçinecekler? düşüncelerinin olmadığı yıllardı. Belki de bundan sonra kaç çocuk daha doğuracaktı? Öleni, doğmadan düşeni de cabası... 

Tüm bu acılar ve sıkıntıları yaşarken ilk çocuğu aklına geldi. Ne kadar güzel bir çocuktu! Öyle sevmişti ki ilk çocuğunu. Büyüklerin yanında doyasıya sarılamamış, içine çeke çeke koklayamamıştı. Birden açlıktan öldüğü aklına gelince çıldıracak gibi oldu! İçi burkuldu, kendini suçlu hissetti. Aç kalmıştı çocuk ve açlıktan ölmüştü. Sonra düşündü, kendi bir şeyler bulup yiyemiyordu ki, çocuğu doyurabilsin. Çoğu günler açlıktan midesi arkaya yapışıyordu. Bir anne aç kalıyorsa, sütle beslenen çocuk da aç kalıyor demekti. Bu düşüncelerle içini bir korku sardı. Acaba bu çoğunun karnını doyurabilecek miydi? Elde yoktu avuçta yoktu. Altıncı çocuğu olacak, sekiz kişilik bir aile olacaklardı. Bu düşüncelerle boğuşurken, şiddetlenen sancı ona her şeyi unutturdu. İçerden gelen feryatla dedikoduyu bırakan kadınlar:

-Bu böyle olmayacak Ebe Anaya haber verelim dediler. Kapılarda oynayan evin erkek çocukları vardı. Onlardan biraz büyükçe olana durum anlatıldı. Yıldırım gibi gidip gelmesi ve Ebe Anaya vaziyeti anlatarak alıp gelmesi söylendi. Çocuk, sadece az bir kısmı iniş, diğer kalan kısmı yokuş olan yolu bir an önce bitirmek için koşmaya başladı. İniş olan yolda sorun yoktu zaten. Orayı belki de bir dakika içinde bitirdi. Yokuşu tırmanmaya başlayınca yorulduğunu, nefesinin kesilmeye başladığını hissetti. Durmadan yoluna devam etti ve nihayet Ebe Ananın kapısına geldi. Var gücüyle kapıyı yumrukluyor, bir taraftan da Ebe Ana diye bağırıyordı:

-Ebe Ana anam, anam! diye sesleniyor yumruklamaya devam ediyordu.

Bir müddet sonra kapıyı açan Ebe Ana:

-Ne oldu, ne var? Niye böğürüyon bizim Sarı Gız gibi?

-Anam hasta, Ebe Ana seni çağırdılar!

-Anladım, anladım veledi olacaktır gene. Ben şimdi bir hamla gelir, dutarım çocuğu merak etme sen. Birlikte koşar adım yürümeye başladılar. Gelirken yokuş olan yollar artık iniş olduğu için fazla zorlanmadan eve çabuk vardılar. Çocuk dışarıda kaldı. Ebe Ana içeri girer girmez:

Allah gazebinizi versin! Bu garıyı öldüreceniz mi? Çıkın dışarı bakim! Bu ne galabalık böyle? Aklı başında bir garı galsın baa yeter diğerleri dışarda beklesin! Hadi hadi çabuk! Ebe Ananın talimatıyla fazlalık kadınlar diğer odaya geçerek dedikodu faslına orada devam ederler. Ebe Ana de yanına aldığı biraz daha akıllıca kadınla birlikte hastayla konuşmaya başlarlar. Nefes al, nefes ver vs. Sanki Jineokolog doktor sanırsın ama kadın köyün yarısının Ebe Anası dile kolay. 

Nefesler, sancılar birbirini kovalarken zavallı kadın renkten renge giriyor acısı ve ağrısı gittikçe artıyordu. Ev ahşap olduğu için sesler evin her tarafından duyuluyordu. Dedikodu yapan da, doğum için komut veren de birbirlerini rahatça dinleyebiliyorlardı. Bu nedenle herkes birbirinden haberdardı. Hatta odalar arasında laf atışmaları bile oluyordu. Ebe Ana da bu tür durumlara alışık olduğu için pek aldırış etmiyor, işine odaklanmaya çalışıyordu.

Nihayet beklenen an gelmiş, herkes nefesini tutmuş, odaya kulak kesilmişti. Ebe Ana bebeği almış, ayaklarından asarak poposuna hafifçe vuruyordu. Çünkü bebek ağlamamış, ağlaması için uzman bir doktor gibi hamlelerini ard arda tekrarlıyordu. Başardı da çocuk cılız da olsa ağlamaya başlamıştı. Orada bulunan kadınlar ve özellikle anne de rahat bir nefes almışlardı. Ebe Ana bebeği iğreti bir beze sarıp sarmaladı ve annesinin kucağına verdi.

Sancıların ve ağrıların etkisiyle bitap düşmüş olan anne, çocuğu kucağına alınca her şeyi unuttu. İçini bir sevinç, mutluluk kaplamış, çektiği sıkıntılar yok olmuştu. Yarabbi ne kadar güzel, ne kadar minik bir çocuk diye geçirdi içinden. Sonra içinden şükretti, Rabbine dua etti. Hayırlısıyla yetiştirebilmeyi diledi.

 Tüm yokluğa ve imkansızlıklara rağmen o çocuk hayata tutunmayı başardı. Kendinden sonra iki kardeşi daha oldu. On kişilik bir aile oldular. Rızkı veren Allah'tı. Doğmadan hepsinin rızkı yaratılmış ve hazırdı. Hepsi bir şekilde hayata tutundu ve hayatta kalmayı başardılar...

İşte dumanlı bir havada, günü ve ayı belli olmayan hatta hangi yıl olduğundan bile şüphe duyulan çocuk benim. Rahmetli anacığıma sorduğumda ne bilim be oğlum "Dumanlı bir hava idi" diye cevap verirdi. Cefakâr, fedakâr bir Anadolu kadını olan Anacığıma Rabbim rahmet eylesin. Mekânı Cennet olsun.

Kenan KESKİN

18.07.2022

ÜMRANİYE

SÖZLÜK:

Bir Hamla: Bir hamle  Dutarım: Bebeği alırım, doğumu yaptırırım.

Gazep: Gazap, ceza Garı: Kadın, karı Galabalık: Kalabalık Böğürmek: İnek gibi bağırmak

Sarı Gız: Sarı renkli inek İmleğimiz: Takatimiz, dayanma gücümüz  Gaşuk: kaşık

15 Temmuz 2022 Cuma


 #Şehidler ölmez vatan bölünmez. Bu vatan için canını feda eden şehidlerimizin ruhu şad olsun.

22 Haziran 2022 Çarşamba

ÖĞRENCİLERİN DİLİNDEN KENAN ÖĞRETMEN

 Öğrencilerimin yıl sonu gösterisinde yapmış olduğu sürpriz video konuşmaları beni çok etkilemiş ve duygulandırmıştı. Ben de biraz düzenleme ve ekleme yaparak onlar kadar olmasa da onlara sürpriz yapmak istedim. Sevgili öğrencilerim sizleri çoook seviyorum!




21 Haziran 2022 Salı

BU DÜNYADAN 1-B GELDİ GEÇTİ

 Sevgili öğrencilerimi anlattığım şiirler ve karne fotoğraflarıyla bir çalışma yaptım. İleriki yıllarda kendilerine ait bir hatıraları olsun. İzledikçe bizi de inşaallah hayırla yad ederler. 







17 Haziran 2022 Cuma

BİR KARNENİN ARDINDAN 2

 2021-2022 Öğretim Yılı heyecanlı bir karne dönemiyle sona erdi. Özel Cihangir İlkokulu 1B sınıfı öğrencilerimiz 2. sınıfa geçmenin sevincini yaşarken, sevinçleri görülmeye değerdi.


Heyecanın, dürüstlüğün ve sevecenliğin ile sınıfımızın en renkli simalarından oldun. Başlarda biraz zorluklar yaşadın ama başardın Yiğit’im. Güzel bir tatili hak ettin. Doyasıya dinlen ve eğlen ama kitap okumayı unutma. İyi tatiller Paşam.


Seni hep kibar kişiliğinle hatırlayacağız yakışıklı. Tabi bir de hiç aksatmadığın ödevlerini unutmayacağız. Temiz kıyafetlerini, her gün özenle taranmış saçlarını, sabahları günaydın deyişini unutmayacağız. Yaman Ali sana iyi tatiller diyor ve gözlerinden öpüyorum.

Annem gelmedi, babam gelmedi, mesaj gelmedi derken bize verilen sürenin sonuna geldik. Pelinciğim işte burada biraz uzun bir ara veriyoruz. Okuduk, yazdık, çözdük, boyadık, ektik, diktik, topladık, çıkardık ve yılın sonuna geldik. Bir espri ile noktalayalım. Bu zamana kadar ben düşündüm. Bundan sonra da anne ve baban düşünsün. Tüm başarıların ve sevecenliğin için tebrik ediyorum.Sana iyi tatiller kızım.

Ayakta, konuşurken ve her tarafa laf yetiştirirken öğrenen öğrenci desem yerinde olacak. Güzel ve hareketli bir yılı geride bıraktık. Sen sınıfta her etkinliğe imzanı atmayı başardın. Okuma hızını çok ilerilere taşırken, arkadaş çevreni de çok genişlettin. Şimdi sana iyi tatiller derken, okuma alışkanlığını tatilde de devam ettirmeni istiyorum. 

Aksiliklerin ve talihsizliklerin hiç yanlız bırakmadığı güzel kızım. Belki süreçte biraz zorlandığın zamanlar oldu. Sen bu durumun farkında olan bir öğrenci olarak, zorlukları aşmayı başardın. Aslında uyku düzenini de ayarlasan muhteşem olacak. İşte o zaman sabahları, kaçan derslerden kurtulacak ve daha da başarılı olacaksın. Tatil sana çok iyi gelsin. İyi tatiller kızıma.

Hızlı, hareketli, konuşkan ve sevecen tavırlarıyla hemen dikkatleri üzerine çeker. Derslerdeki gayreti ve katılımı çok iyi. Zaman zaman hastalıklar ve devamsızlıklar yakasını bırakmasa da her zaman okula geldikçe kendinden söz ettirmeyi başardın. Arkadaşların ve ben seni çok sevdik. Her fotoğraf çekiminde yaptığın meşhur hareketin hep hafızamda kalacak. Başarı, sağlık ve huzur hep seninle olsun. İyi tatiller.


Bir yıl boyunca çalışkanlığı ve güzel ahlakıyla sınıfımızın gururu olan Hira kızımı tebrik ediyorum. Seni tanımak ve senin gibi bir öğrencinin öğretmeni olmak beni çok mutlu etti. Bundan sonraki öğrencilik hayatın hep sağlık ve başarıyla dolu olsun. Tatili en çok hak edenlerden biri olarak sana iyi tatiller diliyorum.

Sevgili Nasrettin Hoca, harika başarılara imza attın. Hastalıklar yakanı pek bırakmadı ama sen yine de her işin üstesinden geldin. Eyüpçüğüm seni tebrik ediyorum. Nasrettin Hoca da hayatta olsa seninle gurur duyardı. İyi tatiller “Konuşan Adam” 

Her sabah “Öğretmenim teneffüse çıkabilir miyim?” diye başlayan ve hep heyecanla devam eden bir yılı geride bıraktık. Okuma başta olmak üzere güzel bir başarı yakaladın. Seni tebrik ediyorum. Başarı ve sağlık hep seninle olsun, iyi tatiller.

Bir yıl boyunca her sabah annesiyle beni sınıfta karşılayan güzel kızım. Tertip ve düzeniyle, hiç aksatmadığı okumasıyla gönüllere taht kurdu. Her zaman düzenli olarak yazdığı ve pazartesi günleri aksatmadan gösterdiği cümleler bana bir haftanın özetini öğrenmem için yetti de arttı bile. Sınıf içindeki duruşun, ödevlerini zamanında yapman ve paylaşımcı yönün çok iyiydi. Bu başarılı yanların hep böyle devam etsin. Kötülükler senden uzak olsun. İyi tatillerin olsun prenses.

Annem beklesin, babam beklesin, yemek beklesin derken bir de baktık zaman su gibi akıp gitmiş. Seni omuzuma alıp sınıfa getirdiğim anlar daha dün gibi. Denizim, çok beyefendi ve başarılı bir öğrencim oldun. Seni o kadar çok sevdim ki, buralarda  anlatamam. Sen harika bir delikanlısın. Hatta sen adamsın hem de adam gibi adamsın. Tüm örnek davranışların ve gösterdiğin başarılar için tebrik ediyorum. İyi tatiller güzel çocuk.

İki arada bir derede, Bizim Elif Nerede? Okulda mı evde mi? Yoksa hastanelerde mi? Ya da her an her yerde mi? İşte bu cümleler seni çok güzel anlatıyor prenses. Sen her an her yerdesin. Öncelikle benim ve tüm sınıfın kalbindesin. Her şeye rağmen, sen başardın Elifim. İnşaallah başarı ve sağlık hep seninle olsun. İyi tatiller güzel kızım.

Alışmamız zor da olsa, hastalıklar ve devamsızlıklar da olsa başardın güzel kızım. Tüm sıkıntılara rağmen başardın. Seni gerçekten ve yürekten tebrik ediyorum. Tabii annemizin payını da unutmamak lazım. Birinci sınıfı yeniden okuyarak o da büyük bir sabır ve azim örneği gösterdi onu da tebrik ediyorum. Hayat boyu sağlıklı ve başarılı olman dileği ile iyi tatiller.

Aramıza geç katılan öğrencilerden biri oldun. Beraber geçirdiğimiz zaman diliminde çok çalıştık. Belki istediğimiz seviyeyi yakalayamadık ama yine de zor olan şeyleri başardık. Gün boyunca sınıfta olman ve derslere katılman bile seni tebrik etmem için yeterli. Tatilde okuma setindeki kitaplarını okuyarak tekrar çalışmaları yaparsan çok sevinirim. Hızlı ve hareketli bir yapıya sahip olan Çetin Burak oğlumu tebrik ediyor ve iyi tatiller diliyorum.

Bir öğretim yılını sıraya oturmadan tamamlayan “Atom Karınca” Başarıların, neşeli oluşun ve sporcu kimliğin hep zihinlerimizde olacak. Her seferinde yemekhanede en öne geçmeyi başaran bir kişi olarak da tarihe geçeceksin. Yorucu bir yılın ardından güzel bir tatil yapmanı istiyor ve iyi tatiller diliyorum.

Zeynep sıranın önüne geç, Zeynep yemeğini ye, Zeynep ikindi kahvaltısını unutma diyerek devam eden serüvenimiz akşamları evde yapılan amansız derslerle ve dertlerle devam etti. Lakin düzenli çalışmanın karşılığını başarı olarak geri aldın Bilge kızım. Hızlı okumaya, güzel yazmaya ve güzel çözmeye başladın. Aferin sana, kocaman aferin. Tabi ki bir de iyi tatiller.

Her an her yerde, hareketle, lafla hazır oldun. Okumayı hızlandırdın lakin hastalığa bağlı devamsızlıklar seni biraz engelledi. Her türlü spor dalında kendinden söz ettirmeyi başardın. Zaman geldi okulun tamamı seni tanıdı. Büyük küçük tüm öğrenciler senin hakkında bir fikir sahibi oldu. Her an ve her zeminde atmayı başardığın parendeleri hiç unutmayacağız. Şimdi sana uzun bir tatil  veriyorum. Sana bol dinlenmeli bir tatil diliyor, gözlerinden öpüyorum Uçan adam. 

30 Nisan 2022 Cumartesi

2002 YILI RAMAZAN BAYRAMI

 




BAYRAM MESAJI

Bayram kavuşmaktır. Sevdiklerine, dostlarına, yakınlarına kavuşmak…

Bayram özlem gidermektir tüm sevenleriyle…

Sıla-i Rahimdir bayramlar… Yerin altındaki ve yerin üstündeki yakınlarıyla buluşmaktır…

Bayram sevinmektir çocuklar gibi… Çocukları da sevindirmektir…

Bayram kendi ile bayramlaşmasıdır insanın. Tüm içindeki küslükleri kırgınlıkları bir kenara bırakıp kendi ile barışması, kendini affedebilmesidir…

Bayram insanları affedebilmektir. Acaba demeden, ama demeden, neden-niçin sorgulaması yapmadan affedebilmektir…

Bayram unutmaktır aslında,

Kötülükleri, gururu, kibri, olumsuzlukları, yanlışları unutmak, sevgi ve muhabbete yelken açmaktır…

Bayram ibadettir. Rabbi’yle buluşmak, halini ona arz etmek ve tevbe etmektir. Bir damla göz yaşı dökebilmek ve onunla içindekileri yıkayabilmektir…

Bayram bir yetimin başını okşamak, yaşlı bir insanın hatırını sormak, ona tebessüm etmek ve ettirebilmektir…

Bayram dua etmektir. Kendine, ailesine, yakınlarına, tüm ülkesine ve tüm insanlara dua edebilmektir. Öyle bir dua ki, taa yüreğinin derinliklerinden gelerek, hissede hissede dua etmektir.

Eviniz, gönlünüz, çevreniz huzurla dolsun. Bayramınız mübarek olsun.

Kenan Keskin

                                                                                                    30.04.2022



24 Nisan 2022 Pazar

23 NİSAN 2022

 23 Nisan Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulduğu tarih olarak tarih sahnesinde yerini almıştır. Yönetimi belirleme hakkının millete verildiği bir yönetim sistemini benimsemektedir. 23 Nisan 2022'de Cihangir Eğitim Kurumlarında yapılan törenden kesitleri aşağıda bulacaksınız.





 



9 Nisan 2022 Cumartesi

KENDİ PUSULANI KENDİN YAP

 


Yeryüzü bir ucu kuzeye bir ucu güneye uzanan dev bir mıknatıs gibidir. Dünya'nın manyetikliği ile etkileşime geçen pusula iğnesi de kuzey kutbuna doğru harekete geçer.

Yönümüzü bulmak için sadece pusula değil başka araçlardan da yararlanırız. Kutup Yıldızı diye bildiğimiz ve diğer adı Demir Kazık olan yıldız da kuzeyi gösterir. 

Ağaçların koyu yosunlu bölgeleri kuzeyi gösterir. 

Karınca yuvalarının toprak yığdığı tarafı kuzeyi diğer tarafı güneyi gösterir.

Cami minarelerinin kapısı güneyi gösterir.

Tabii bunların içinde en garantilisi ise gerçek pusuladır. 

Yönümüzü bulmaya yarayan pusulanın renkli ucu daima kuzeyi gösterir. Bizim yapacağımız pusulada kuzeye doğru hareket edecek. Köpük bir tabak, küçük bir mıknatıs ve su dolu kapla pusulamızı yapabiliriz.

Biz de öğrencilerimizle kendi pusulamızı yaparak su üzerinde yönümüzü bulmaya çalıştık.

Böylece 2021-2022 öğretim yılında 3. periyodun son deneyini yapmış olduk.








31 Mart 2022 Perşembe

28 MART 3 NİSAN KÜTÜPHANELER HAFTASI

 Her yıl 28 Mart-3Nisan tarihlerinde kutlanan Kütüphaneler Haftasını bu sene değişik şekillerde kutlayalım istedim. 

Önce sınıfımızda kitap okuma çalışmalarımızı yaptık. Birinci sınıfız ama artık sular seller gibi okuyoruz. Evde, okulda, serviste ve her fırsatta okuyoruz.






Biz çocuğuz bu kadar süre kapalı yerde kalabilir miyiz dedik ve çıktık açık havaya. Koşanlar, oynayanlara aldırmadan zevkle okuduk kitaplarımızı. Okumanın çok güzel bir etkinlik olduğunun bir kez daha farkına varmış olduk. 







Okumanın tadını alan çocuklarımız, farklı günlerde de etkinliğe devam ettiler. Bu sefer açık hafa ve okulumuz arka bahçesi ilgi alanıydı. Herkes kamelyada itina ile yerini alıp hummalı bir şekilde kitap okumaya başladı bile...





Öğrencilerin bu güzel davranışları ve kitap okuma aşkı karşısında dayanamayan sınıf öğretmenleri sürprizi patlatır. Daha önceden hazırlattığı mısırları taze taze ikram edilmek üzere masaya çağırır. Bir anda kitaplar toplanıp düzenli bir şekilde kenara konulur ve taze patlatılmış mısırlar çocuklara servis edilir. Büyük bir iştah ve hevesle sohbetler eşliğinde mısırlar yenir.






Tabi ki de çevre temizliği yaptık. Etrafa dökülen mısırları ve kutuları toplayıp çöpe attık. Bu güzel etkinliğin ardından gün sona ererken güzel hatıralarla evlerimizin yolunu tuttuk.